Antalya, bu hafta sıradan bir yaz gününden kabus gibi bir dolu felaketine dönüşerek, bölge halkını derinden etkileyen bir olayla karşı karşıya kaldı. Sadece 45 dakika sürdüğü belirtilen dolu yağışı, mahalleleri adeta savaş alanına çevirdi. İşte Antalya'daki o korkutucu anlara tanıklık eden vatandaşların hikayeleri ve yaşadıkları felaketin detayları…
14 Ekim günü, Antalya'nın birçok bölgesinde etkili olan dolu yağışı, aniden bastırarak herkesin hazırlıksız olduğunu gösterdi. Sabah saatlerinde güneşin parladığı şehirde, öğleden sonra aniden kararan gökyüzü dolu yağışının habercisiydi. İlk başta hafif bir yağmur gibi başlayan olay, kısa sürede şiddetini artırarak avuç içi büyüklüğünde buz taneciklerinin düşmesine neden oldu. Sokaklar suyla dolarken, araçlar ve evler ciddi hasar gördü.
Dolu felaketi sırasında, vatandaşlar panik içinde evlerinin kapılarını kapatmaya çalışırken, bir yandan da aracını korumanın yollarını aradı. Ancak, birçok insan bu felaketten kurtulamadı. Araçlar kırık camları ve hasarlı kaportalarıyla sokaklarda bekliyor, bahçelerdeki ağaçlar devrilmiş ve sebzeler yerle bir olmuş haldeydi. Yaşanan bu olağanüstü durum, bölgedeki esnafı ve tarım sektörünü oldukça etkiledi. Dolu yağışının sadece birkaç dakika içinde ortaya çıkması, insanların ne kadar çaresiz hissettiğini gösterdi.
Felaketin yaşandığı anları gözyaşlarıyla anlatan Antalya halkı, olay sırasında yaşadıkları korku ve çaresizlik duygularını dile getirdi. Genç bir anne, iki çocuğuyla birlikte evde olduğunu ve aniden dışarıdan gelen sesle irkildiğini ifade etti. ‘Buzlar o kadar büyük ve sert düşüyordu ki, sanki yağmur değil savaş alanındaymışız gibi hissettik,’ diyen anne, gözlemlediği manzaranın içindeki duygularını dile getirdi. Çocuklarının evin köşesine sığınarak ağladığını ve yaşanan olay karşısında ne yapacağını bilemediğini vurguladı.
Bir diğer vatandaş, ‘Aracımın üstünde delikler oluştu ve bahçemdeki tüm sebzeler yok oldu. Çok çalıştık ama hepsi gitti! ’ şeklinde yaşadığı hayal kırıklığını dile getirdi. Birçok kişi daha önce böyle bir durumla karşılaşmadıklarını, doğanın gücünü hiç bu kadar yoğun bir şekilde hissetmediklerini belirtti. 45 dakika boyunca devam eden bu felaket, insanların günlük yaşamını ve madde dünyasını altüst etti.
Antalya'da, dolu yağışının ardından, yetkililer hemen harekete geçti. Hasar tespit çalışmaları başlatılırken, yardımcı olabilmek adına afet durumları için hazırlanan ekipler devreye girdi. Yerel yönetim, çiftçilere ve esnafa destek olacağına dair açıklama yaparak, acil ihtiyaçlar için gerekli adımları atmaya başladı. Dolu felaketi sonrasında, Antalya'da yaşayan insanların birbirlerine destek olması ve dayanışma içinde olmaları ise bu zor dönemin üstesinden gelmek için umut verici bir gelişme olarak öne çıktı.
Son olarak, Antalya'daki bu dolu felaketi, iklim değişikliğiyle bağlantılı olarak sık karşılaşılan doğal afetlere bir örnek teşkil ediyor. Uzmanlar, bu tür hava olaylarının giderek daha sık yaşanacağını, halkın bu tür durumlara karşı daha hazırlıklı olması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Antalya halkının yaşadığı bu olay, tüm Türkiye'yi etkisi altına alacak hava koşullarına karşı bir farkındalık oluşturabilir. Doğayla barışık bir yaşam sürmek için alınacak önlemlerin önemini bir kez daha gözler önüne seren dolu yağışının etkileri, uzun süre unutulmayacak.
Dolu felaketi sonrası Antalya’nın mevcut durumu ve alınan önlemlerle ilgili gelişmeleri takip etmek açısından siz de gözlerinizi dört açmalısınız. Bu olay, Antalya’da sadece bir felaket olarak kalmayacak, uzun vadede tarım sektörü ve yerel ekonomi üzerinde önemli etkiler yaratacaktır.