Hapşırma, vücudumuzun doğal savunma mekanizmalarından biridir ve farklı sebeplerle meydana gelebilir. Ancak gözlerimizi hapşırırken açık tutmayı başarmamızın mümkün olup olmadığını merak edenler için ilginç bilgiler sunmak istiyoruz. Pek çoğumuz hapşırırken gözlerimizi kapattığımızı gözlemlemişizdir. Ancak bu durumun ardında yatan bilimsel gerçekleri ve vücudumuzun bu reflex aşamasındaki işleyişini anlamak için uzmanların görüşlerine başvurduk.
Hapşırma, üst solunum yollarını tahriş eden bir maddeye (toz, polen, duman vb.) maruz kalındığında ortaya çıkan involunter bir refleks ile kendini gösterir. Beynimiz, burun içindeki sinir uçlarının uyarılması ile havanın hızla dışarı atılmasını sağlar. Bu işlem sırasında gözlerin kapanması, vücudun koruyucu bir refleksi olarak ortaya çıkmaktadır. Gözlerin kapanması hem görme yetimizin korunmasına hem de gözlerimizi dış etkenlere karşı koruma amacı taşımaktadır.
Bununla birlikte, gözlerimizi açık tutabilmek de mümkün. Ancak bunun için belirli bir zihinsel kontrol ve dikkat şart. Uzmanlar, hapşırma refleksinin altında yatan doğal süreçlerin gözlerin kapanmasını zorunlu kılmadığını, kişinin kendi isteği doğrultusunda gözlerini açık tutmasının sağlanabileceğini ifade ediyor. Yani bu tamamen kişinin iradesiyle ilgilidir. Ancak her hapşırma eylemi sırasında gözlerin açık tutulması, gözlerde tahrişe ya da rahatsızlığa neden olup olmayacağı konusunda dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.
Ayrıca, gözler açısından bakıldığında hapşırma sırasında gözlerin kapanmasının önemli bir koruma mekanizması olduğu belirtiliyor. Hapşırma sırasında göz kapaklarımızın kapanması, havanın içinde bulunan zararlı partiküllerin gözlere girmesini önler. Bunun yanında, bu refleksin gerçekleşmesi sırasında gözyaşı bezleri de devreye girer. Gözyaşı bezleri, gözlerin nemli kalmasını sağlarken, aynı zamanda dış etkenlerden korunmalarına yardımcı olur. Gözlerin hapşırma anında kapatılması, vücudun otomatik bir tepkisi olmasının yanı sıra, göz sağlığının korunmasına da katkı sağlamaktadır.
Gözler açıkken hapşırmak elbette mümkün. Ancak bunun ne kadar sık gerçekleştirilebileceği kişinin fizyolojik yapısına, zihinsel kontrolüne ve reflekslerine bağlıdır. Yukarıda belirttiğimiz gibi, göz kapanma olayı, vücudun kazandığı bir alışkanlık olduğundan, hapşırırken gözlerimizi kapatmamız doğaldır. Bununla birlikte bu durumun çiğnenmiş ellerle yapılacak bir mukayese olmadığını da bilmek önemlidir, çünkü hapşırma oldukça kişisel bir savunma mekanizmasıdır ve herkes kendine göre tepkiler gösterir.
Özetle, gözlerimizi açık tutarak hapşırmak mümkündür, ancak pratikte pek çok insanın gözlerini kapattığını görüyoruz. Bunun arkasındaki bilimsel sebepler ve koruma refleksi göz önüne alındığında, hapşırma sırasında gözlerin kapanması, sağladığı koruma nedenleriyle tamamen mantıklıdır. Ancak deneysel olarak gözlerin açık tutulması, insanların yapabileceği bir uygulama olarak ön plana çıkıyor. Sonuç olarak, gözlerimiz açıkken hapşırmak mümkün ama bu koruma refleksinin neden olduğu alışkanlıktan dolayı çoğu kişi gözlerini kapatmayı tercih ediyor.