Son dönemde İsrail’in Ortadoğu’daki askeri operasyonları, dünya genelinde büyük endişelere yol açıyor. Özellikle İsrail’in Filistin ve Lübnan’daki saldırıları, bölgesel bir çatışmadan çıkıp küresel bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıyor mu? Uzmanlar, bu gerilimin daha geniş bir savaşı tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor.
İsrail'in askeri hamleleri, yalnızca bölgeyi değil, aynı zamanda büyük güçler arasındaki ilişkileri de etkileyebilir. Rusya, İran ve Türkiye gibi bölgesel aktörlerin yanı sıra, ABD’nin İsrail’e verdiği destek, Ortadoğu’daki gerilimi uluslararası bir boyuta taşıyor. Rusya’nın Suriye’deki varlığı ve İran’ın Hizbullah ile olan ilişkisi, bu çatışmayı daha karmaşık hale getirirken, İsrail’in Lübnan’da Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne yönelik saldırıları da küresel diplomasiyi zora sokuyor.
Ortadoğu’daki bu gerilim, küresel güçler arasında bir domino etkisi yaratabilir. NATO müttefikleri, ABD’nin İsrail’e verdiği desteği sorgularken, Rusya ve Çin’in bölgedeki çıkarları bu çatışmayı daha da körükleyebilir. Uluslararası toplum, Üçüncü Dünya Savaşı ihtimalini tartışmaya başlarken, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar barış için acil diplomatik adımlar atmaya çağrılıyor.
Ortadoğu’nun stratejik konumu ve burada yaşanan çatışmalar, dünya genelindeki güvenlik dengelerini tehdit ediyor. Eğer tansiyon düşürülmezse, İsrail'in saldırılarının daha büyük ve yıkıcı bir savaşı tetikleyebileceği düşünülüyor. Uzmanlar, diplomatik çabaların hızlandırılması gerektiğini vurgularken, bu kriz, dünyanın daha önce karşılaşmadığı bir savaşın habercisi olabilir.